Kasada Bekleme Yapmayalım: Scan As You Shop

"First world problem", yani gardaş blog Marazi Anlatılar'ın önerdiği haliyle "gelişmiş ülke derdi" denebilecek bazı sorunlara yönelik çözümler benim zihnimi gıdıklıyor. Plastik folyoyu koparmak için her defasında elimi keserken küçük bir plastik eklenti sayesinde tertemiz bir şekilde folyoyu koparmamı sağlayan ya da alıp almadığımı kesin unutacağım ilaçlara "başla" işaretiyle "bir sabah" / "bir akşam" yazmayı akıl eden yaratıcılık bence değerli. Haliyle farklı yerlerde, ülkelerde neyin, nasıl yapıldığını merak ediyorum.

Gurbet Veri Bankası'na Çin ve İngiltere'den katkı sunan Yağmur, yeni memleketinde dikkatini çeken bir alışveriş yöntemini paylaşıyor. Tesco'nun "Scan as You Shop"u, yani "Aldıkça (Barkodunu) Okut" yöntemi, alışverişte en sevmediğim kısım olan kasa "çilesine" hızlı bir çözüm öneriyor. Haydi, hikâyeyi Yağmur'dan öğrenelim:

Bazen 2-3 saati bulabilen market alışverişi için hızlı pratik ve bi bakıma da eğlenceli bir çözüm bulmuşlar. Aslında ilk olarak Japonya'da gördüğümüz ancak İngiltere'ye yerleştikten sonra ne kadar pratik olduğunu deneyimlediğimiz "Scan, Pack and Pay" (Okut, Poşete Koy, Öde) yönteminden bahsedeceğim.

Olay yeri Tesco (Türkiye'nin Migros'u gibi düşünebilirsiniz ya da herhangi bir zincir market işte), ihtiyacımız olan tek şey ise Tesco Clubcard (Migros örneği üzerinden gidecek olursak MoneyCard).

Barkod okuyucusu müşterinin elinde


Step 1 - Scan and save time. Almak istediğimiz ürünleri tek tek scan'leyip (barkodlarını okutup) paketliyoruz. Alışverişinize başlamadan marketin hemen girişinde scan cihazlarının sürekli şarjda olduğu bölümden üye kartınızı okutup sizin için ışığı yanan scanner'ınızı (barkod okuyucusu) alıyorsunuz.

Bu scanner'lar aslında kasiyerin elinde bulunanların kablosuz olanı gibi ve boyut olarak kullanışlı bir küçüklüğe sahip. Bu noktadan sonrası çok eğlenceli. Sanki elime su tabancası vermişlercesine eğleniyorum ürün okutma sürecinde. Barkod okutma işlemini self-servis gerçekleştirdiğimizden kasa kuyruğu bekleyerek yeni kasa açılmasını rica ederek gerildiğimiz tüm o stresli zamanlara da veda etmiş oluyoruz böylelikle.

Poşetler hem çevreye hem de bütçeye zararlı, haydin bez torbalara

Step 2 - Pack as you shop. Kasada ürünlerin okutulması işlemini elimizdeki scanner'la kendimiz hallettiğimizden almak istediklerimizi hemen poşetleyebiliyoruz. Bu da kaybedilen ekstra zamanların kazanılması demek aslında. Ne de olsa zaman parayla satın alamayacağımız bir olgu. Poşet kullanımını azaltmaya yönelik çevreci politika sebebiyle her bir plastik poşet ücretlendirildiğinden biz de dahil olmak üzere İngiliz halkı kendi bez torbalarıyla veya yeniden kullanılabilen çok amaçlı poşetlerle alışverişe geliyorlar.

Almak istediğimiz her şeyi alıp poşetlerimize dolduruyoruz. Yanlışlıkla okuttuğunuz veya "aa evde iki kutu süt var, bunu bırakayım" dediğiniz noktada ise scanner'ın üzerindeki remove (kaldır/iptal) tuşuna basıp çıkarmak istediğimiz ürünün barkodunu yeniden okutuyoruz ve komplike olmayan bu iki aşamalı işlemle ürün silme sürecini tamamlamış oluyoruz.

Ürünleri okuttuysak ödememizi yapabiliriz

Step 3 - Pay and go. Ürünleri kendimiz okutup ödeme yaptığımız otomatik bölümlerden Türkiye'de de var. Bu nedenle detaylıca açıklamaya gerek yok. Burdaki farklılık, herhangi bir ürün adeti kısıtlaması olmaması. Alışverişimizi tamamladıktan sonra bu otomatik ödeme bölgesine gidip otomatik ödeme standına yapıştırdıkları "Scan as You Go" barkodunu bütün alışverişimiz boyunca kullandığımız scanner'la okuttuktan sonra scanner'da "alışverişi tamamla" kısmını onaylıyoruz. Bu noktada başınıza iki şey gelebilir: Ya aldığımız ürünlerin tek tek ekrana otomatik olarak girildiğini görüp ödeme işlemini gerçekleştirdikten sonra çıkıp gidebiliriz ya da "Random Security Check" (Gelişigüzel Güvenlik Kontrolü) için seçilip güvenlik görevlisinin gelmesini bekleriz. Güvenlik görevlisi gelir rastgele seçtiği 10 ürünü yeniden scan'leyip bütün ürünleri okutup okutmadığımızdan emin olduktan sonra alışverişimize onay verip ödeme kısmına geçmemizi sağlar.

İşte bu kadar. Alışverişte harcadığımız zamanı neredeyse yarı yarıya indiren, alışveriş rutinini daha eğlenceli hale getiren modern hayatın yeni alışveriş şekli budur.

Sıradaki: Barkodları akıllı telefonla okutmak

Gelelim yeni uygulamaya. Aslında bu yöntem bile bizim için çok yeniyken yakın zamanda uygulamaya koymayı düşündükleri scan aletleri yerine kendi telefonlarımızı kullanmayı öngören çok daha teknolojik bir yöntem hayat bulmak üzere. Mobil uygulamayı cep telefonlarımıza indiriyoruz ve barkodları telefonlarımızla okutup aynı şekilde alışverişimizi tamamlıyoruz. Uygulama çoktan markete düştü. Denemek için sabırsızlanıyorum.

"Ya bir şey okutmadıysam" stresi

Gelelim güvenlik konusuna. Güvene dayalı bir yöntem olduğu su götürmez bir gerçek. 100 ürün aldığınızda yalnızca 10 tanesini okutup "bunlar ürün çalmamış" demek kolay değil. Hırsızlık olayları yaşanıyor mudur bilemem. Araştırdım, henüz böyle bir durumla alakalı yazı bulamadım. 1 pound'luk cipsi okutmadan paketleyen bir ablamız security check'te durumu farkedince inanılmaz utandığını paylaşmış. Güvenlik görevlisi "arada oluyor böyle şeyler, dert etmeyin" diyerek kadını salmış. Büyük bir çoğunluk "acaba her şeyi okuttum mu ya" ya da "ya bir şeyi okutmadıysam" stresini yaşamamak adına "Scan as You Shop"tan uzak duruyormuş. Böyle bir duruma düşmemek için dikkatli olmakta fayda var tabii. 

Dediğim gibi zaman parayla satın alamayacağımız bir olgu. Ve basit, oyalayıcı, zaman zaman sıkıcı ve stresli olan market alışverişine bile eğlence katmak hayatı kolaylaştırmak adına çok önemli ve ne olursa olsun hayatımızdan kazanacağımız 1 saatin bile önemi gün geçtikçe değerli hale gelirken günlük rutinlerimizi kolaylaştıran ve zaman tasarrufu sağlayan bu yöntemi paylaşmak istedim sizlerle. Belki bu fikrin yaygınlaşmasına sebebiyet veririz, belki de daha da geliştirilip uygulanmasına, kim bilir...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam