Feynan'da bir cift sıcağı

Haftasonu beyimle Ürdün'ün güneyine, Feynan Ekopansiyon'a gittik. Bedevi köyü, başkent Amman'a yaklaşık 300 kilometre uzaklıkta. Kraliyet Doğa Koruma Cemiyeti'nin yaklaşık 10 yıl önce kurduğu bu pansiyon, yerel halkı ve kültürünü doğanın içinde sürdürülebilir tatil yapmak isteyen ziyaretçilerle buluşturuyor. Odalarda elektrik ya da internet yok, yemekler ise tamamen etsiz. Peki, biz ne demeye onca yol geldik?

Pansiyon, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde ama birbirinden güzel kuş sesleri eksik olmuyor, verandaya çıktığınızda yavru köpek Kris ayağınızın dibinde oyunlar oynuyor.

Bitki içeceğinizle şöyle bir soluklandıktan sonra günbatımında yürüyüş yapıyorsunuz. Rehberiniz doğduğu yeri "ha şu taş" diye gösterebilen gerçek bir Bedevi. Gelip geçen keçileri ailelerin artık maddî getirisinden çok misafirlere ikram maksatlı beslediklerini anlatıyor. Köydeki okul, konargöçer aileleri kış aylarında yamaçlarına topluyor.

Mum ışığında akşam yemeğimizi yerken hava kararıyor. Ekranlara bakmıyoruz ya, biz 9-10 sanırken saat daha 6'ymış meğer. Yıldızları seyretmek için çatıya çıkıyoruz. Ayın ışığı gökyüzünü karartmadan sırtımızı minderlere verip Andromeda nerededir, Kuzey Yıldızı hangisidir öğreniyoruz. Ardından bizi sunuma alıyorlar. Tamamen güneş enerjisiyle sağladıkları elektrik ve sıcak sudan tut da bölgedeki yaban hayvanlarına kadar ne varsa anlatıyorlar.

Sonra teleskopla Ay'a bakıyoruz, biraz daha yıldızlara... Soğuk oldu, hadi şöminenin yanına kıvrılmaya! Odun değil, kömür değil, cift ateşiyle içimize kadar ısınıyoruz. Cift Orta Doğu'nun bereketi zeytin ağacının bir diğer güzelliği. Zeytinler yağı için sıkıldığında pres makinasında geriye kalan tortularıyla kütük şeklinde cift meydana geliyor. Sobada olmazmış ama şöminede efsane.

Sabahına erkenden yola çıkıyoruz. Bu kez 4 saatlik kısa yürüyüşü yapıyoruz, bir daha gelip 9 saatlik uzun yürüyüşü de yapmak için kendimize söz veriyoruz. 4 saatimizde kurumuş gitmiş ırmak yataklarının bazen Suudi Arabistan, bazense görece daha uzak Irak gibi yerlerde yağan yağmurlarla bile metrelerce yükseklikte ani selleri taşıdığını öğreniyoruz. Günlük güneşlik derken alıp götüren bir sel ırmak yataklarını doldurabiliyor yani.  

Köklerinin ucundaki kimyasallarla kayaları delerek kendine yol açan ağaçları, tohumlarını ezdiğinizde sabun olarak kullanılabilen otları, ayak izinden sırtlan bulmayı keşfediyoruz.

İlk girdiğinizde "anam bu ne" diye korkutan o ıssız köy, dönüş yolunda hikâyeleri ve bilgeliğiyle gerçek insanları barındıran bir "yer"e dönüşüveriyor. Ekoturizm, yayıl!

Güncelleme: Biz Feynan'dayken çekim yapan İspanyollar işlerini tamamlamış, ortaya mekânın güzelliğini gerçekçi bir şekilde yansıtan bu harika video çıkmış.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam