Gurbetçi Bunalımı

"Expat"in her an partilemeye hazır, havai çağrışımları yerine "gurbetçi"nin hasret çeken, bunalıma meyilli taraflarıyla tanımlamam daha doğru olur kendimi. Zira 10 aydır vatan-tata-ta-tannn'ından ayrı kalmış biri olarak zaman zaman sevemiyorum bu hasretliği.

Tamam, Orta Doğu'nun ortasında yaşıyor olmamızın benim özgür ruhumda yarattığı hasarı es geçemem (dünya çizgi çizgi diilmiş!) ama sanırım terso giden şeyler de var. Bir kere Türkler olarak fena kıstırmışız kendimizi. Alamanya'ya, Amerika'ya gitmişlerden bahsetmiyorum, şöyle enternasyonel bir ortam olduğunda Türkler yok. İnsanlarla güzel muhabbet kurabilen, çokyönlü Türkler görmek istiyorum ama nakka! Tabii ki her konuda olduğu gibi bu konuda da kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz, kendi blueprint'imizi kendimiz yaratmamız gerekiyor anlaşılan. Eyvallah!

Bunalıma gireyazmam çok da garip değil aslında. Bir süredir Gurbetçi Partnerin Hayatta Kalma Rehberi diye bir siteye bakıyorum, kitabı da var (alayım hatta unutmadan). İşte orada ekistıra ekistıra zorluk çeken gurbetçi gruplarından bahsediyor, neredeyse tiklerle doldurucam tüm listeyi. Diyor ki gurbetçi olmanızın sebebi partnerinizin işiyse ahanda sana risk. Sizin doğrudan kendi işiniz yoksa daha da risk. Ya da eşcinsel bir çiftsen ve haklarının özgürlüklerinin çok olmadığı bir yere gidiyorsan bunalmayan beri gelsin. Gibi gibi...

Başta Türklere değinmemin nedeni, diğer gurbetçilerin sıklıkla kendi ülkelerinden insanlarla çevrili olduğunu ya da en azından onlara kolayca ulaşabildiklerini görmem. Öbek öbek Koreliler, akın akın Fransızlar, adım başı İngilizler-Amerikalılar gurbette bile ister istemez daha bir evlerinde hissediyorlardır. Uzun süre farklı farklı yerlerde gurbetçilik yapmış olanlar diyor ki ortamını kurmak yerinden yerine göre değişiyor. Bizim gurbet için baya zorlu diyollar. Biz de beyimle en çok arkadaş edinmekte zorlanıyoruz bu gurbette. Bir yeri güzel bir yer yapan orada kurduğun insan ilişkileri ne de olsa. Ama ortamın gelip geçiciliği ve insanlara alışıverirken gidivermeleri, bir anda aynı noktaya savrulmuş alakasız parçacıkların bir yere varamayan small talk'larının bana veremediği tatmin ve belki de (hadi itiraf edeyim) benim bu konuda pek öyle girişken davranmamış olmam durumu zorlaştırdı.

Ama sorunu belirledikten sonra çözümü kolay da diyollar. Bu Cuma akşamı bir teras partisine davetliyiz. Gurbette güzel arkadaşlıklar kurmak için iyi bir başlangıç olması dileğiyle. Bunun devamı Cumartesi gelsin o zaman.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam